“Mağrur olma Padişahım senden büyük Allah var” | Saadet Partisi
 
   

“Mağrur olma Padişahım senden büyük Allah var”

03.6.2020

“Mağrur olma Padişahım senden büyük Allah var”

Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu haftalık basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu Cumhurbaşkanının ‘tabelası var binası yok’ diye yaptığı eleştirilere cevap verdi. Ayrıca yeni genel merkez binası için başlatılan kampanyanın devam ettiğini de belirten Karamollaoğlu, ” Haksızlığa sessiz kalmayıp gerek maddi gerekse manevi destek olan herkese ayrı ayrı teşekkür ederim” diye konuştu.

İşte Genel Başkanımızın basın konuşmasından satır başları;

ŞEHİT TAZİYESİ VE HAK İŞ KAZASI

Basın toplantımıza dün Azez’de gerçekleştirilen hain saldırıda şehit düşen askerimize rahmet dileyerek başlamak istiyorum.Şehit askerimize Allah’tan rahmet acılı ailesine sabr-ı cemil niyaz ederim.

Bunun yanı sıra 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kutlamalarına giden otobüsün kaza yapması neticesinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet Hak-İş ve Memur-Sen camiasına ise başsağlığı diliyorum.

Milletimizin başı sağolsun

1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI

Bugün basın toplantımız 1 Mayıs İşçi Bayramına tevafuk etmiştir. Bu vesile öncelikle bütün emekçi, işçi kardeşlerimizin bayramını tebrik ediyorum. İnanıyorum ki bu dünyada alın teri ile kazanılmış helal bir lokmadan daha değerli bir şey yoktur.

Ne yazık ki ülkemizde birçok konu gibi 1 Mayıs’ta yıllardır kısır tartışmalara sahne olmuştur. İşçimizin ücreti, çalışma saatleri, taşeron çalışanlar, işçi güvenliği gibi konular konuşulması gerekirken Yıllarca 1 Mayıs hangi meydanda kutlanacağı tartışıldı. Halbuki esas olan meydan değil insandır.1 Mayıs’da ideolojiler değil emek konuşulması lazımdı.

Emeğin sömürülüyorsa, Sağcı olan ne olur solcu olsan ne olur? Açlık sınırının altında bir asgari ücrete mahkum ediliyorsa,  Türk olsan ne olur Kürt olsan ne olur. Bugün insanımız geçinemiyor, evine ekmek götüremiyor, çocuğuna okul harçlığı veremiyor. Bunca ekonomik sıkıntının içerisinde işçimiz kıt kanaat geçinmeye çalışıyor.

Bunun yanı sıra bir de çalışamayan, iş bulamayan büyük bir kitle var ki bunların hali daha da kötü. Ülkemizde bugün 4 milyon 300 bin işsiz var. Her 4 gençten 1’si işsiz. Bugün ülke olarak işçimizin sorunlarının çözümünü konuşmayı isterdik.

Her şeye Rağmen; Ben bu vesile ile işçilerimizin bu özel gününü bir kere daha tebrik ediyor, işçimizin alın terinin hakkının verildiği bir Türkiye temenni ediyorum.

CEZAEVLERİNE DOLMA GARANTİSİ VERİLDİ Mİ?

Ekonomideki halimiz ortada, her hafta bu acı tabloyu dile getiriyoruz. Fakat biz bunu dile getirmek mecburiyetindeyiz. İnsanımızın durumu yüreğimizi parçalıyor. Daha bir ay önce çocuğuna 1 paket bebek maması çalan babanın haberini hep beraber izledik. Bu tek başına münferit bir örnek değil böyle milyonlarca insanımız var.

Bakınız iktidara bugüne kadar ekonomi konusunda hep yatırımı tavsiye ettik. Peki iktidar bizim yatırım tavsiyemizden ne anladı? Cezaevi yapmayı! 2021 yılına kadar 9 Milyar lira harcanarak 41 yeni cezaevi yapılacakmış. Merak ediyorum, inşaat ihalesinin verileceği firmaya cezaevlerinin dolma garantisi verilecek mi?

Şimdi biz bunu dedik ama korkuyorum, biz böyle dedik diye bu seferde cezaevlerini doldurmaya kalkarlar.

BİZİ ÇOK SIKI TAKİP EDİYORLAR

Bizim yaptığımız açıklamaları gerek Sn. Cumhurbaşkanı gerekse AK Parti yöneticileri çok yakından takip ettikleri anlaşılıyor. İşlerine gelmediği zaman linç etmeye kalkıyorlar. İşlerine geldiği zaman ise dediklerimizi uyguluyorlar.

Bunun son örneklerinden birisisi de Sn. Cumhurbaşkanını Kızılcahamam’da yaptığı konuşmadır.

Diyor ki Sn. Erdoğan; “Bitirilemeyen çok proje var. Uzayan, tamamlanmayan projeler tepki çekiyor. Sıfırdan proje yapmayın. Yüzde 40’ı yapılan projeleri dondurun, yüzde 70 ve fazlası yapıldıysa öncelikle bu projeleri bitirin”

Aynısını biz dediğimizde bizim ne cami düşmanlığımız kaldı, ne hızlı tren. Haftalarca medyada yatırım düşmanı olmakla itham edildik. Biz ülkemizin iyiliği için 18 ay geçtikten sonra bizi anlamış olsalar da bu karardan dolayı memnun olduğumuzu belirtmek isterim. Umarız ki bizi haksız bir şekilde itham edenler biraz olsun utanır yüzleri kızarır.

BİNALARLA EĞİTİM DÜZELMEZ

Ekonomi ve adaletteki halimiz içler acısı. Yatırım deyince bu arkadaşlar beton ve demirden ibaret binaları ve son zamanda cezaevi yapmayı anlıyorlar. Yozgat cezaevi inşaatını istihdam vesilesi sananlar şimdi bizi cezaevi düşmanı da ilan edebilirler.

Ama biz bu gerçekleri söylemeye mecburuz. Çünkü ülkemi seviyorum. Yapılan hataların, israfın, yanlış politikaların bedelini bu ülke ödeyecek. Burada eğitimdeki durumumuza da değinmek istiyorum.

İktidar adeta her köye bir üniversite projesi ile bütün Türkiye’yi üniversitelerle donattı.

Peki eğitim kalitemiz ne durumda?

-Türkiye Dünya Ekonomik Formunun raporuna göre 137 ülke arasında eğitim kalitesinde 99. Sırada.

-Pısa Sonuçlarına göre Türkiye 72 ülke arasında 50. sırada.

-Bugün Uluslararası araştırmalarda ilk 500’de üniversitemiz yok.

-Bugün Türkiye’de öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı yaklaşık 50 civarı!

-Bazı bölümlerde bu sayı 150 gibi rakamları dahi bulabiliyor.

Eğitimde durumumuz içler acısı!

Maharet her ile üniversite açmak değil, eğitim kalitesini yükseltmektir. Adalet sarayları ve Cezaevi yaparken adalet düzelmeyeceği gibi bina yaparak eğitim sistemi düzelmez.

BİZİM ELİMİZ HEP TEMİZ KALDI

Aylardır ısıttıkları demiri soğutma niyeti olmayanlar bugün elimizde kir olduğunu iddia ediyor. Bunu iddia edenler bilmeli ki bizim elimizde ne Iraklı çocukların kanı, ne de tüyü bitmemiş yetimin hakkı var.

Biz ne Bush’un kirli elini sıkıp maaş ödemek için ABD’nin Irak işgalini pazarlık konusu yaptık, ne de Şimon Perez’i TBMM’de alkışladık ve alkışlattırdık. Ne de ellerimizle Büyük Ortadoğu Projesine imza attık.

Herkes bilmeli ki; Bugüne kadar temiz siyaset yaptık bundan sonra da bu tavrımızı devam ettireceğiz.

BU ÜSLUP BİR CUMHURBAŞKANINA YAKIŞMIYOR

Ülkede bütün problemler hallolmuş sanki de biz duymamışız. Sayın Cumhurbaşkanı işi gücü bırakmış Saadet Partisinin binasını diline dolamış.Neymiş tabelamız varmış ama binamız yokmuş.  Sn. Cumhurbaşkanın hem bu konuyu hem de üslubu bir Cumhurbaşkanına asla yakışmaz. Şuan birtakım haksız uygulamalarla Genel Merkez binamız elimizden alınmış olabilir. Milletimizin desteği ile Yeni Genel Merkezimizi almış bulunmaktayız. En yakın zamanda o binaya geçeceğiz.

Biz Sn. Erdoğan’a oturduğu lüks ve şatafatlı binalara güvenmemesini tavsiye ediyoruz.Şu kadim hatırlatmayı hiçbir zaman aklından çıkarmamasın,

“Mağrur olma Padişahım senden büyük Allah var.”

BEN DE VARIM!

Son olarak Yeni Genel Merkez binamız ile alakalı bazı hususlara değinmek istiyorum. Öncelikle kampanyamız başlamadan her fikirden her inançtan bugüne kadar partimize oy dahi vermemiş olan birçok insandan çok güzel mesajlar aldık. Her biri gücü yettiğinde yardım yaptığını belirtti. Öncelikle gözlerimizi yaşartan bu tabloyu ortaya koydukları için aziz milletimize teşekkür ediyorum. Haksızlığa sessiz kalmayıp gerek maddi gerekse manevi destek olan herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.

Bu vesile ile yeni binamızın bulunduğunu ve kampanyanın devam edeceğiniz belirtmek isterim. Aziz milletimizin haksızlığa razı gelmeyip, Ben de varım diyerek kampanyaya destek olmaya devam edeceğinden şüphemiz yok.

Bu duygu ve düşüncelerle bütün milletimizi bir kere daha bağrıma basıyorum. Hayırlı günler diliyorum.